Oyunu bir terapi yöntemi olarak anlatmaya geçmeden önce sizlere oyunun önemi ve işlevlerinden bahsetmek isterim. Oyun en temelde çocuğun kendini ifade etme şekli iç dünyasındakileri dışa vurma aracıdır. Çocuklar yaşadıklarını; duygularını ve düşüncelerini cümlelerle ifade edecek yeterli bilişsel alt yapıya sahip değildir. Çocukların oyunları onların duygularını sembolize edişidir oyun terapisti bu sembolleri sözelleştirerek onların dünyalarında hayal ve gerçeklik arasında bir köprü kurarlar. Yetişkinler zorlandığı yaşantıları tekrar tekrar anlatarak bir çözüm bulmaya çalışırlar. Çocuklar da benzer oyuncaklar, benzer temalar etrafında oyunları sahneleyerek zor yaşantıların üstesinden gelir. Aynı zamanda oyun çocuklar için sosyalleşme aracıdır. Çocukların duygusal ve sosyal olarak sağlıklı bir gelişim göstermesi için okumayı bilmeye değil, oynamayı bilmeye ihtiyaçları vardır der Fred Rogers.Duygusal düzenleme, stresle başa çıkma, olumlu benlik saygısının gelişimi, iletişim becerilerini kazanma, yaratıcılığın gelişimi oyunun işlevlerinden sadece bazıları.. Oyunun çocuğun dünyası ve gelişimi açısından önemini bir kez daha kavramış oluyoruz.
Oyun Terapisi Nedir?
APT (Association For Play Therapy), Amerikan Oyun Terapisi Derneği tarafından oyun terapisi;
“Eğitimli oyun terapistlerinin danışanların psikososyal sorunları engellemelerine ya da çözmelerine, ideal büyüme ve gelişimi gerçekleştirmelerine yardımcı olmak amacıyla, oyunun terapötik gücünden yararlandıkları kişiler arası bir süreç tesis etmek için kuramsal bir modelin sistemli bir biçimde kullanılması” olarak tanımlanmıştır.
Oyun Terapisi 2-12 yaş arasındaki çocuklara uygulanan terapötik bir tekniktir. Bunun yanında Kum Terapisi ve Kukla Terapisi hem çocuklarda hem de yetişkinlerde sıklıkla kullanılan oyun terapisi yaklaşımlarıdır.
1950’li yıllarda Carl Rogers birey merkezli terapiyi geliştirmiştir. Bu yaklaşımı çocuğauyarlayan Virginia Axline ilk oyun terapisi ekollerinin kurucularındandır.
Amaç çocuğunkendi oynadığı oyunlarda kendini fark etmesini sağlamaktır. Bu terapide çocuğu değiştirmekve yönlendirmek için çaba sarf edilmez. Çünkü değişimin ana dinamiği, çocuğun kendi davranışlarını fark etmesi ve kendini yönetmesidir (Landreth, 2011).
- Oyun terapisinde çeşitli yöntemler bulunmaktadır.
- Psikodinamik Oyun Terapisi- Deneyimsel oyun terapisi
- Bilişsel-Davranışçı Oyun Terapisi
- Gestalt Oyun Terapisi
- Çocuk merkezli oyun terapisi
- Travma odaklı Oyun Terapisi
- Jungian Oyun Terapisi
- Adlerian Oyun Terapisi
- Kum Terapisi
- Kukla Oyun Terapisi
Çocuk Merkezli Oyun Terapisi
Çocuk merkezli oyun terapisi hem büyüme ve olgunlaşmaya doğru adım atan çocuğun doğuştan gelen kapasitesinin temel felsefesi, hem de kendini idare etmek için çocukta varolankabiliyete inanma tutumudur. Oyun, oyun odasına girer girmez üzerini örtebileceğiniz tekniklerin örtüsü değil; büyümeleri için çocuklara ve onların doğuştan gelen kapasitelerine olan inançların derin bir sorumluluğuna dayanma yoludur. (Landreth)
Yapılandırılmamış bir oyun terapisidir; yönlendirme ve kontrol etmenin olmadığı çocuğun kendi davranışlarının sorumluluğunu alma konusunda yüreklendirildiği ve kendini gerçekleştirmeyi ön plana alan bir yöntemdir.
Çocuk merkezli oyun terapisinin çerçevesini oluşturan bazı hususlar (Axline,1947) :
Çocuğun oyun seansını yönlendirmesine izin vermek, sınırları oluşturmak ve gerektiğinde uygulamak, çocuğu hızlandırmamak ve sınırları koruma dışında müdahale etmemek.
Çocuk merkezli oyun terapisinde terapist çocuğa karşı esnektir, sessizliği de zaman zaman paylaşabilir, çocuk minyatür bir yetişkin değil kendini ortaya koyabilme özgürlüğüne sahip biricik ve saygıya değer bir varlıktır. Çocuk merkezli oyun terapisinin temelinde büyüme ve değişme kapasitelerine vurgu vardır ve oyun terapisti burada çocuğa eşlik eder.
Oyun Terapisi Hangi Sorunlarda Kullanılabilir?
- İletişim problemleri/ sınır koymada zorluk yaşama
- Tıbbi nedeni olmayan bazı fiziksel belirtiler( bulantı, baş ağrısı, karın ağrısı)
- Öfkeyi yıkıcı bir şekilde dışa vurma
- Dikkat eksikliği hiperaktivite/ dürtüsellik
- Sosyal iliişkiler kurmada zorlanma
- Okula başlama ve uyum sorunları
- Uyku, yeme ve tuvalet problemleri
- Enürozis( alt ıslatma) ve Enkopresiz ( kaka tutma )
- Seçiçi dilsizlik( sessizlik)
- Ailede yaşanan bazı değişiklikler sonucu ortaya çıkan davranışsal problemler( aileden birinin vefatı, taşınma, kardeşin dünyaya gelmesi, boşanma)
- Kaygılar ve korkular
Oyun Terapisi Süresi
- Kısa Süreli Oyun Terapisi 10 veya daha fazla olan seanslardan oluşurken Uzun Sürelioyun terapileri en az 1 yıl ve daha uzun sürebilir
- Bağlanma sorunları olan çocuklarla terapi sürecinin çok kısa olmamasına dikkat edilmelidir.
- Haftada bir gün 45 dk terapist ve çocuk oyun odasında seansları gerçekleştirir. Bu süreçte aile ile de ayda bir ebeveyn oturumları yapılarak ihtiyaç halinde psikoeğitim desteği de sağlanır.
Oyun Sürecinin Sonunda
Çocuğun;
Başkalarıyla ilişki kurmada yakınlık ve ayrışma düzeyi, bağımlılığı ve bağımsızlığı, özdeşim kurma ve deneyimi paylaşma kapasitesinin artması, kendine güven ve başarısızlıklara dayanma kapasitesinin artması, duyguların istikrarı ve uygunluğunun işlevsel ve optimal düzeye gelmesi beklenir.